24 Ağustos 2017 Perşembe

Troy Air Festte Biz De Vardık

        Çanakkale Umurbey Belediyesinin bu yıl ilkini gerçekleştirdiği Troy Air Fest 17-20 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşti. Tabi ki bizim de aralarında bulunduğumuz haliyle. Kambersiz düğün mü olur. Efeler Sportif Havacılık Kurumu bireyleri olarak festivalin hazırlık safhasında davet edildik. Velhasıl zaman geldi ve biz de iştirak ettik. Çarşamba akşamı yola çıkıp topluca sabah 6 da Umurbey' e vardık. Herkesin bildiği türde küçük bir kasaba edasında. Sabahçı kahvesinden söylediğimiz çay ve fırından aldığımız sıcak simitlerle sabahın 6' sında güzel ve eğlenceli bir kahvaltı oldu. Tabi kalabalık olmanın da verdiği bu etki arada yapılmalı. Atlayıp aracımıza Umurbeydeki festival alanına geçtik. yol üzerinde şeftali bahçelerini görmelisiniz. İnip oradaki çiftçi amcamıza sorduk bu kadar büyük şeftaliler neden pazarlarda yok diye. "Bunlar direk Rusya' ya gidiyor Türkiye de bulamazsınız" dedi. Ruslardaki şansı kes. Sanırsın onlarınki para bizimki sikke. Festival alanı fazlasıyla büyük. Çadır alanları, stand alanları, eğlence bölümü, motocross pisti, düzenlenen sahil, 750m küçük uçaklar için pist. Pist asfalt değildi bu yüzden çok toz oldu diyebilirim her ne kadar sulansa da sürekli. Festivalin eksikliklerinden biri de bu diye düşünüyorum. Bu tür etkinliklerde göremediğin hatalar bir sonraki yıl ışık olabilir. 
           O zaman çadırlarımızı kuralım. Yumuşak zemin çadır alanının bize tahsis edilmesi güzel. Biraz daha az tozlu olsa daha iyiydi. Kötü görünmüyor ama değil mi.

Diğer Yazıları Kaçırma!

         "Cambly Nedir" yazısına buradan
         "IELTS Sınavında IDP mi British Council Mı" yazısına buradan
         "IELTS 3 Ayda Nasıl Geçilir" yazısına buradan ulaşabilirsiniz
         "TOEFL mu IELTS mi?" TOEFL Nasıl Bir Sınav? yazısına buradan
         "Kayak Nasıl Yapılır" yazısına buradan
          "Kamp Yeri Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli" yazısına buradan
          "Denizli Nikfer Kayak Merkezi" yazısına buradan
          "Kampa Giderken Alınması Gerekenler" yazısına buradan 
         "Uludağ Kayak Merkezi Deneyimlerim" yazısına buradan 
         "Çadır Seçerken Şunlara Dikkat Edin? yazısına buradan
         "Ürdün Akabeyi Aratmayan Dalış Merkezi  yazısına buradan



        Saat 10.00 civarı. 1972 model Cessna 150 İzmir Adnan Menderes Havalimanından kalktı ve Hava Trafik Kontrolörü kontrolünde indirilecek. Pilotu karşılamak adına bekliyoruz. Festivalin ilk uçağı iniş yaptı yapacak boğazdan geçen gemiler gözümüze çarptı. Bu arada Umurbey boğazın ortalarında yer alan bir nahiye. Gemilerin geçiş yaptığı bölge çok dar ve kara ile denizin aynı seviyede olması sebebiyle sanırsın Çinliler gemileri karadan yürütüyor. Gemilerin geçişine müteakip, ilk uçağımız indi. Pilotu karşılayıp küçük bir sohbet ettikten sonra da standımızda ağırladık. Sırada herkesin tur atacağı safha. Uçak sürmek özellikle de küçük ve tek motorlu PPL lisansının kullanacağı uçakları kullanmak havadaki manevralarınızı hissedebilmeniz açısından çok keyifli. Bir süre sonra tozun yarattığı bir sorundan kaynaklı geri kalan uçuşlar iptal edildi. Az önce bahsettim ya pist asfalt olabilirdi. Bunun teknik bir sebebi var mı bilmiyorum. Bilmeden yorum yapmakta istemem ama bizim uçağın teknik sorun yaşaması sanırım haklı çıkarıyor beni.



         Hava sıcak. En azından öğlen gibi sıcak. Sabah epey soğuktu çünkü. O zaman napalım, hazır ilk gün denizin tadını çıkartalım. Denizin dibi temiz. Geçen gemiler biraz bozuyor sadece, çünkü büyük ve ağır gemiler akıntıya karşı ilerlemeye çalışırken dalga oluşturuyor ve denizin dibi karışıyor. Yine de deniz girilmeye değer. Saatler ilerlemeye başladıkça kalabalığın akın etmeye başladığını gördük. Çünkü Inna konseri var ve sahne önünden yer almaya çalışanlar uzun kuyruklar halinde de olsa içeri girmeye çalışıyorlar. İnna' yı canlı izleme fırsatını ilk kez buldum ve çok eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Dansçıları ve kendisi gerçek bir görsel show gerçekleştirdi. Öncesinde kalabalığı coşturan DJ Vanessa' nın da hakkını yemeyelim. Her ne kadar da geçişlerini beğenmesem de.
       



                     Ertesi gün sabahında çadırdan kalktığımda arkadaşlarımızın sucuklu yumurtalı kahvaltı hazırladığını görünce yok ya bu kez ağlamıycam dedim. Doğal ortamda kahvaltıyı en son bir önceki yazdığım yazıdaki çadır kampında yapmıştım. Özlemişim. Bir ayağı doğada olmalı her insanın. Bu safhada hiç bir şey düşünmüyorsun sadece doğaya odaklanıyorsun. Organizasyonda rol oynayan Timur Bey' den aldığımız bilgiye göre beş F16 uçağı gösteri uçuşu yapacakmış. Aldım fotoğraf makinemi beklemeye koyulduk. Sonik ses gerçekten çok etkileyiciydi. Daha önce SoloTürk uçuşunda bulunmuştum ama yavaş geçip selamlama yaptığı için bu kadar yoğun hissedememiştim. Beş uçağın geçişi sırasında ilk gösteriye geçen uçağın ardından sonic patlama sesleri yüzünden adrenalin patlaması yaşandığını gördüm. Ne diyebilirim biliyor musunuz? Efsane.
                 Bu akşam da konserde kim var. Kıraç. Çocukluğumdan beri en çok sevdiklerimden birisi. Tamam İnna sonra Kıraç biraz tuhaf ama ben ayarlamadım bu sıralamayı :) O zaman keyfini çıkaralım. Kıraç ilk çıktığı anda havanın serinliğinden ve seyirci atmosferinden etkilendiğini zaten belirtti. Yan flütü bile çalmakta zorlandı esen rüzgardan. Daha önce de Kıraç' ın konserinde David People da bulundum. Hiç bu kadar etkileyici değildi. Tüm şarkılarına eşlik ettik. Arada solo atmaya başlayan gitarist gecenin tadını iliklerimize kadar hissettirdi. 
         Gündüz ise standımıza gelen ve havacılığa meraklı kişilere hem simülasyonda uçak kullandırıyoruz, hem de merak ettikleri bilgileri veriyoruz. Tabi bu ortamda zaman da hızlı geçiyor ve sahilde düzenlenen Color Up partisine geçiyoruz. Rengarenk boyalı tozlar ile oldum renga renga renk. Eğlenceli mi kesinlikle. Her yaştan insanın katıldığı partide elinde GoPro ile dolaşan ben, herkesin poz verdiğini yakalıyorum ve fotoğraf çekiliyoruz. Hatta hiç haberim yokken bile arkamdan kameraya poz verenler olmuş. Onlar burdaysa bir adım öne çıksın.






      


        Tabi ki bitmedi. Paramotor gösterileri de eşzamanlı olarak başladı. Biz boya atıyoruz paramotor pilotu tepemizden uçuyor bir ara elimdeki poşeti almaya çalıştı desem yalan olmaz o kadar yakındaydı az öteden uç gözüne toz kaçacak. Toplamda 10 paramotor gösterisi zaman zaman microlight uçaklar ile birlikte Cessna 172 tipi uçaklar da uçuş yapıyor.
       





                Sırada ne var. Motocross yarışları. Önce sıralamalar var. Her bir sürücü pisti önce tek geçmeli. Sonra da pistte kıran kırana macera başlıyacak. Aslında gitmek istediğim yarışlardan biri WRC ve F1. Özellikle de Dünya Ralli Şampiyonası. Birgün orada bulunursam bu blogdan büyük bir keyifle sizlerle de paylaşırım. Yine de büyük engellerden geçen motocross sürücülerini de izlemek aşırı keyifliydi. Ağır doğa şartlarında yarışmanın uyarlanmış hali bu pist. Bir yerde büyük taşlar var üzerinden geçiyorsunuz, bir yerde büyük su kanalının toprağa gömülmüş hali ve büyük tepelerden atlıyorlar. Bu yarışları izlerken akşamın geldiğini farketmedik ama artık toparlanma vakti. Ertesi sabah çadırları toplayıp gidiyoruz.












          Yaşadığımız her güzel şey gibi bu da sona erdi ve döndük. Bu safhada bizleri davet eden Troy Air Fest organizasyon ekibine, bize bu safhada her türlü desteği veren değerli insan Dinçer Başkanım' a, arkadaşlarımız Furkan ve yapışık ikizi Ayberk' e teşekkür etmek istiyorum. 
          Yeni yazılarda ve eğlencelerde görüşmek üzere.