10 Kasım 2017 Cuma

Bizler her şeye alıştık ama 10 Kasım' a hala alışamadık...

        Türkiye Cumhuriyetini yeni baştan yaratan ve vatan toprağını bizlere tertemiz bırakan, Türk kadınına verilmesi gereken hakları dünyaya örnek olacak şekilde veren, Türk milletinin kendi kendini yönetmesini sağlayan, dünyanın her yerinden her insanın saygı duyduğu bir memleket yaratan ve bunları tamamen Türk milleti adına yapan Atamızı 10 Kasım' da saygı ve hürmetle bir kez daha anıyorum.
        Her 10 Kasım'da olduğu gibi 09.05' te sirenlerin acı sesi ve araçların kornalarının eşliğinde simitçi abimizin veyahut boyacı amcamızın işini gücünü bırakıp ayağa kalkarak saygı duruşunda bulunması, bir çocuğun geçerken Türk bayrağının kırışmış bölümünü düzeltmesi her daim olduğu gibi bu yılda tüylerimi diken diken etti. 
         Gazi Mustafa Kemal' in manevi mirasçısı olan herkese selam ediyor, başlığı önderimizin yüce sözüyle bitirmek istiyorum.
        "Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim."

         Saygılarımla...

23 Ekim 2017 Pazartesi

Bafa Gölü Tabiat Parkı & Mangalda Yılanbalığı

     Yılan balığı yeme fikriyle aklımıza gelen yer neresi olabilir. Tabi ki başlıktaki Bafa Gölü Doğal Parkı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ücretsiz olarak sunulan hizmetler ile bu bölgede büyük bir akın olmaya başladı. Özellikle de bisiklet grupları tarafından bol oksijen ve doğal göl havasında benim de deneyimlediğim bir ortam oldu. 

    Nasıl ulaşabilirsiniz, hemen değineyim. Aydın' da (... yazının devamını okumak için tıklayın)




      
       

18 Ekim 2017 Çarşamba

Kamp Yeri Seçiminde Nelere Dikkat Etmek Gerekir ?

        

      Kamp yeri seçiminde dikkat edilmesi gereken ilk kural doğaya en az zarar verecek yerler seçmektir. Keyif almak ise bu noktadan sonra başlamalıdır. Unutmayın ki doğada bizler misafiriz. Tabi keyif almak noktasında ise güvenlik önlemleri devreye giriyor. Gelin birlikte kamp yerlerindeki (... yazının devamını okumak için tıklayın)



28 Eylül 2017 Perşembe

Husky Çadırlar




             Husky Boyard. 3 Mevsimlik çadırlar içerisinde alınabilecek en kaliteli çadırlardandır. Forum sitelerinde Husky hakkında çok fazla merak olduğunu gördüm. Neden bu kadar endişe edildiğini az buz tahmin edebiliyorum. Lakin tavsiye edilebilecek bir çadır olduğunu (... yazının devamını okumak için tıklayın)

26 Eylül 2017 Salı

Çadır Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar



                Festival mi var, sevdiğiniz sanatçıların birkaç gün boyunca konseri mi olacak, orman kampı mı var, göl başında sabah kalktığında suyu görerek mi uyanmak istiyorsun, ailenle kalmak için çadır mı lazım, sabahın erken saatinde Kapadokyadan kalkan balonların görüntüsünü mü görmek istiyorsun, kar kış dinlemeden her yerde çadır mı kurmak istiyorsun yoksa Everest tırmanışında mı kullanacaksın. Asıl soru bu. Sen çadırı nerede (... yazının devamını okumak için tıklayın)



              

19 Eylül 2017 Salı

Kampa Giderken Alınması Gerekenler

     



         Kamp hayatının son dönemlerde özellikle genç nüfus tarafından rağbet gördüğü aşikar. Sosyal medya üzerinde birçok insan 2017 yılının kamp görüntülerini paylaşıp ne kadar eğlenceli zaman geçirdiğini paylaştı. Peki keyif yapmak isterken hem zamanınızı hem de keyfinizi kaybettirecek eksiklikler yaşamak ister miydiniz. Kimse istemez. Son dönemlerde paylaştığım yazılar üzerinden gelen mesajlarda (... yazının devamını okumak için tıklayın)



   

     

18 Eylül 2017 Pazartesi

İzmir Karagöl Tabiat Parkı ve Kamp Alanı Tecrübelerim

    Telefon üzerindeki uygulama ile haberdar olduğum bir yer Karagöl Tabiat Parkı. Biraz araştırdıktan sonra hafta sonu için kamp kurulacak yer olarak seçtim. Bu park bir krater gölüne sahip ve fazlasıyla yukarılarda bulunan ama (... yazının devamını okumak için tıklayın)




    

6 Eylül 2017 Çarşamba

Türkiye' nin Maldivleri

 
    Çadır kampına gitmek denilince sizin aklınıza ne geliyor bilmem, benim aklımdaki ilk yeri insanın yaradılışına dönüş huzurudur. Doğada kendinle baş başa kalmak, yolda başına gelenlere dayanma gücü elde etmek, her problemde vazgeçmeden yoluna devam etmek gibi daha da sayılamayan nedenler sizi bir sonraki geziye hazırlıyor. Orman kamplarından ziyade yaz mevsiminde daha çok deniz kenarında çadır kurmayı yeğliyorum. Serbest dalış yapma imkanını veriyor. Ege' nin büyüleyici havasında ve manzarasında, sualtı resiflerine rastlamasanızda dipteki temiz ve berrak kum yığınlarına girdiğinizde büyülenmemek elde değil. Bir gün Sharm El Seyh' te dalış yapma planım var. Elbette ki orada Scubadiving yani tüplü dalış yapmak istiyorum. Dalışın hangisi olursa olsun su altında da bambaşka bir dünya olduğunu her seferinde yeniden görmek için bu kaçınılmaz şekilde yapılmalı.
         


Bu kez akşam saat 20.00 itibariyle arabaya yüklenip gittik. Muğla yöresine ait bir koyda konaklamak istedim. Saat 22.00 gibi vardık. Arabayı park edeceğimiz yerde domuzlar bayramdan kalan tüm çöpleri yemekle meşguldü. Buradan anlıyorsunuz ki artık şehir hayatından uzağız. Hazır konu açılmışken ülkemizin kronik sorunlarından biri olan doğayı kirletmek hakkında kısaca görüşlerimi belirtmek istiyorum. Evet her gittiğimiz yerde yeterince çöp tenekesi ve çöp bidonu yok, çöpler çöp olmadan önce zaten taşımıştık şimdi tekrar topla poşetle bidona at ohoooo bir sürü iş. At doğaya, elbet birileri toplar, elbet çöpçüler gelir alır hem onların işi ne, bu iş için para alıyorlar, biz doğayı kirletmezsek onlar nasıl iş bulacak. Değil mi. Değil. Dünyanın birçok ülkesinde insanlar doğaya karşı saygılı. Aslında kendine karşı saygılı. Bizlerde de çok fazla çöp üretiyoruz. Getirdiğimiz birçok materyalin bir poşeti oluyor, yediğin yemeğin, konservenin, pişirdiğin etin köpüğü ve kabı mutlaka oluyor. Bunları bir poşette biriktirdiğimde tekrar dönüp toplamak zorunda kalmıyorum. Bu kadar topladıktan sonra çöp bidonu mu yok. Bagaja at yolda elbet bir yer denk gelir. Sana deseler ki çöpünü attığında karşılığında para alacaksın, yüz kişiden doksan dokuz kişi kesin toplar atar, ama aslında ödül yoksa biz umursamıyoruz. Halbuki en büyük ödül doğa tarafından bize veriliyor. Bazı yazılarda entellektüel ve elit görünmek isteyenlerin ilk kelimesi çevre oluyor diye gördüm. Doğayı temiz tutmak için entellektüel olmaya gerek yok, önce insan olmak gerek. Bir önceki çadırda elimize poşet alıp gece içtiği bira kutularını atan insan(!)ların artıklarını toplayıp çöp bidonlarına döktük. Ya da bunu yapıp toplamasanız da atmayın ve kirletmeyin yeter. Çok uzatmadan bu konudaki ricamı tekrar yaparak konuya dönmek istiyorum.

             Yeni bir çadır aldım. Husky Boyard. Husky çadırı tercih etmemin sebebi içerisindeki fileli ilk ana yapıya sahip olmasıdır.
           

          Tavsiye ederim. Gündüz manzara eşliğinde içerisinde yatabilirsiniz, havalandırması sayesinde üst çadırı ekleyince de gayet kullanışlı oluyor. Ayrıca üç mevsimlik. Aliminyum çubukları ve tamir kiti sayesinde de sizi yarı yolda bırakması daha da zor. Hızlıca kurduktan sonra, sahilin boş olmasını da fırsat bilerek gece yürüyüşümüzü yaptık. Denizin usul sesi, karanlık, tepedeki ay, yakamozlar, orman ve iyot kokusu ve huzur. 




               Canon ile birkaç fotoğraf yakalamak isterken az ilerideki bizden başka tek çadır olan gruba yaklaşıp, birkaç fotoğraf çekmek istediğimi söyledim, tanıştık ve derken en son muhabbetin dibine vururken saat sabaha karşı 03.00 olmuş. Çadırda en keyifli yanlarından biri de farklı insanlar ile tanışma fırsatı yakalayabilmektir. Daha önceki işlerimde dünyanın birçok ülkesinden insanlar ile tanıştım. Çadır kurduktan sonra aynı ortamda bulunduğunuz insanlar ile yakaladığınız enerji bir sonrakinde şurada buluşalıma dönüyor ve yeni insanlar tanımak her zaman olduğu gibi güzeldi. Hatta Haydar koyundaki daha önce tanıştığımız Burak ve Ahmet ile gitmeden önce görüşüp haberleştik. Denk gelemedik lakin bu diyalogları yakaladığınız insanları bu gibi yerlerde tanıyabilirsiniz. 
            

Diğer Yazıları Kaçırma!

         "Cambly Nedir" yazısına buradan
         "IELTS Sınavında IDP mi British Council Mı" yazısına buradan
         "IELTS 3 Ayda Nasıl Geçilir" yazısına buradan ulaşabilirsiniz
         "TOEFL mu IELTS mi?" TOEFL Nasıl Bir Sınav? yazısına buradan
         "Kayak Nasıl Yapılır" yazısına buradan
          "Kamp Yeri Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli" yazısına buradan
          "Denizli Nikfer Kayak Merkezi" yazısına buradan
          "Kampa Giderken Alınması Gerekenler" yazısına buradan 
         "Uludağ Kayak Merkezi Deneyimlerim" yazısına buradan 
         "Çadır Seçerken Şunlara Dikkat Edin? yazısına buradan
         "Ürdün Akabeyi Aratmayan Dalış Merkezi  yazısına buradan



  Ateş yakmışlar, sahilin ortasında ve bir insan boyu olmuş. Arkadaş siz ne yaktınız böyle yahu. Sanırsın ak gezen yanıyor. Bize de birer sandalye verdiler oturduk sohbete başladık. Ateş söndükçe doğada kuruyan çalıları yaktık. Bir ara daha önce pişirilmiş tavuğu ısıtıp tekrar gömdük. Nmm nımm nım. Lezzetliydi. Zaman geçtikçe gecenin ilerleyen saatlerinde soğuk epeyce hissettirdi. Sonraki halimiz bu.





             Gece böyle bitti. E iyi iyi. Son resimdeki kişiler nerde mi. Sıcaktan yanınca kaçan denize attı kendini :)
            Sabah kalkınca en sevdiğim şeylerden birine devam ettim. Fotoğraf çekmek.




               
              Time Lapse videoyu da GoPro ile çekmeye devam ettim. Suyun akışından bir video oluşturmak istedim. Şimdilik işim biraz yoğun ama ilk fırsatta onu da eklemek istiyorum. Herkes uyuyorken doğa bir başka güzel. Dinginliği fotoğraftan hissedebilirsiniz. Kalkıp suyu koydum. Ateşte ısınmış su ile sabah kahvesi içmek istedim. Filtre kahve içerken yukarıdaki manzarayı izledim. Kahvaltılık hazırladım. Küçük bir kahvaltı. Ama olsun. Çadırın üzerini çıkartıp biraz uzandıktan sonrasıııı. Eveeett deniz. Dalış. 
                

            Zaman zaman balıkların yanınızdan geçtiğini de görebilirsiniz. Bu dalıştan sonra çadır kurduğumuz alana karpuzunu kapan geldiği için erken terkettik. Dönüş yolu sakindi ve biz dönerken bir sonraki planı yapmaya koyulduk. 
                 Bir sonraki yazıda ve gezide görüşmek üzere. Hoşçakalın.


24 Ağustos 2017 Perşembe

Troy Air Festte Biz De Vardık

        Çanakkale Umurbey Belediyesinin bu yıl ilkini gerçekleştirdiği Troy Air Fest 17-20 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşti. Tabi ki bizim de aralarında bulunduğumuz haliyle. Kambersiz düğün mü olur. Efeler Sportif Havacılık Kurumu bireyleri olarak festivalin hazırlık safhasında davet edildik. Velhasıl zaman geldi ve biz de iştirak ettik. Çarşamba akşamı yola çıkıp topluca sabah 6 da Umurbey' e vardık. Herkesin bildiği türde küçük bir kasaba edasında. Sabahçı kahvesinden söylediğimiz çay ve fırından aldığımız sıcak simitlerle sabahın 6' sında güzel ve eğlenceli bir kahvaltı oldu. Tabi kalabalık olmanın da verdiği bu etki arada yapılmalı. Atlayıp aracımıza Umurbeydeki festival alanına geçtik. yol üzerinde şeftali bahçelerini görmelisiniz. İnip oradaki çiftçi amcamıza sorduk bu kadar büyük şeftaliler neden pazarlarda yok diye. "Bunlar direk Rusya' ya gidiyor Türkiye de bulamazsınız" dedi. Ruslardaki şansı kes. Sanırsın onlarınki para bizimki sikke. Festival alanı fazlasıyla büyük. Çadır alanları, stand alanları, eğlence bölümü, motocross pisti, düzenlenen sahil, 750m küçük uçaklar için pist. Pist asfalt değildi bu yüzden çok toz oldu diyebilirim her ne kadar sulansa da sürekli. Festivalin eksikliklerinden biri de bu diye düşünüyorum. Bu tür etkinliklerde göremediğin hatalar bir sonraki yıl ışık olabilir. 
           O zaman çadırlarımızı kuralım. Yumuşak zemin çadır alanının bize tahsis edilmesi güzel. Biraz daha az tozlu olsa daha iyiydi. Kötü görünmüyor ama değil mi.

Diğer Yazıları Kaçırma!

         "Cambly Nedir" yazısına buradan
         "IELTS Sınavında IDP mi British Council Mı" yazısına buradan
         "IELTS 3 Ayda Nasıl Geçilir" yazısına buradan ulaşabilirsiniz
         "TOEFL mu IELTS mi?" TOEFL Nasıl Bir Sınav? yazısına buradan
         "Kayak Nasıl Yapılır" yazısına buradan
          "Kamp Yeri Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli" yazısına buradan
          "Denizli Nikfer Kayak Merkezi" yazısına buradan
          "Kampa Giderken Alınması Gerekenler" yazısına buradan 
         "Uludağ Kayak Merkezi Deneyimlerim" yazısına buradan 
         "Çadır Seçerken Şunlara Dikkat Edin? yazısına buradan
         "Ürdün Akabeyi Aratmayan Dalış Merkezi  yazısına buradan



        Saat 10.00 civarı. 1972 model Cessna 150 İzmir Adnan Menderes Havalimanından kalktı ve Hava Trafik Kontrolörü kontrolünde indirilecek. Pilotu karşılamak adına bekliyoruz. Festivalin ilk uçağı iniş yaptı yapacak boğazdan geçen gemiler gözümüze çarptı. Bu arada Umurbey boğazın ortalarında yer alan bir nahiye. Gemilerin geçiş yaptığı bölge çok dar ve kara ile denizin aynı seviyede olması sebebiyle sanırsın Çinliler gemileri karadan yürütüyor. Gemilerin geçişine müteakip, ilk uçağımız indi. Pilotu karşılayıp küçük bir sohbet ettikten sonra da standımızda ağırladık. Sırada herkesin tur atacağı safha. Uçak sürmek özellikle de küçük ve tek motorlu PPL lisansının kullanacağı uçakları kullanmak havadaki manevralarınızı hissedebilmeniz açısından çok keyifli. Bir süre sonra tozun yarattığı bir sorundan kaynaklı geri kalan uçuşlar iptal edildi. Az önce bahsettim ya pist asfalt olabilirdi. Bunun teknik bir sebebi var mı bilmiyorum. Bilmeden yorum yapmakta istemem ama bizim uçağın teknik sorun yaşaması sanırım haklı çıkarıyor beni.



         Hava sıcak. En azından öğlen gibi sıcak. Sabah epey soğuktu çünkü. O zaman napalım, hazır ilk gün denizin tadını çıkartalım. Denizin dibi temiz. Geçen gemiler biraz bozuyor sadece, çünkü büyük ve ağır gemiler akıntıya karşı ilerlemeye çalışırken dalga oluşturuyor ve denizin dibi karışıyor. Yine de deniz girilmeye değer. Saatler ilerlemeye başladıkça kalabalığın akın etmeye başladığını gördük. Çünkü Inna konseri var ve sahne önünden yer almaya çalışanlar uzun kuyruklar halinde de olsa içeri girmeye çalışıyorlar. İnna' yı canlı izleme fırsatını ilk kez buldum ve çok eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Dansçıları ve kendisi gerçek bir görsel show gerçekleştirdi. Öncesinde kalabalığı coşturan DJ Vanessa' nın da hakkını yemeyelim. Her ne kadar da geçişlerini beğenmesem de.
       



                     Ertesi gün sabahında çadırdan kalktığımda arkadaşlarımızın sucuklu yumurtalı kahvaltı hazırladığını görünce yok ya bu kez ağlamıycam dedim. Doğal ortamda kahvaltıyı en son bir önceki yazdığım yazıdaki çadır kampında yapmıştım. Özlemişim. Bir ayağı doğada olmalı her insanın. Bu safhada hiç bir şey düşünmüyorsun sadece doğaya odaklanıyorsun. Organizasyonda rol oynayan Timur Bey' den aldığımız bilgiye göre beş F16 uçağı gösteri uçuşu yapacakmış. Aldım fotoğraf makinemi beklemeye koyulduk. Sonik ses gerçekten çok etkileyiciydi. Daha önce SoloTürk uçuşunda bulunmuştum ama yavaş geçip selamlama yaptığı için bu kadar yoğun hissedememiştim. Beş uçağın geçişi sırasında ilk gösteriye geçen uçağın ardından sonic patlama sesleri yüzünden adrenalin patlaması yaşandığını gördüm. Ne diyebilirim biliyor musunuz? Efsane.
                 Bu akşam da konserde kim var. Kıraç. Çocukluğumdan beri en çok sevdiklerimden birisi. Tamam İnna sonra Kıraç biraz tuhaf ama ben ayarlamadım bu sıralamayı :) O zaman keyfini çıkaralım. Kıraç ilk çıktığı anda havanın serinliğinden ve seyirci atmosferinden etkilendiğini zaten belirtti. Yan flütü bile çalmakta zorlandı esen rüzgardan. Daha önce de Kıraç' ın konserinde David People da bulundum. Hiç bu kadar etkileyici değildi. Tüm şarkılarına eşlik ettik. Arada solo atmaya başlayan gitarist gecenin tadını iliklerimize kadar hissettirdi. 
         Gündüz ise standımıza gelen ve havacılığa meraklı kişilere hem simülasyonda uçak kullandırıyoruz, hem de merak ettikleri bilgileri veriyoruz. Tabi bu ortamda zaman da hızlı geçiyor ve sahilde düzenlenen Color Up partisine geçiyoruz. Rengarenk boyalı tozlar ile oldum renga renga renk. Eğlenceli mi kesinlikle. Her yaştan insanın katıldığı partide elinde GoPro ile dolaşan ben, herkesin poz verdiğini yakalıyorum ve fotoğraf çekiliyoruz. Hatta hiç haberim yokken bile arkamdan kameraya poz verenler olmuş. Onlar burdaysa bir adım öne çıksın.






      


        Tabi ki bitmedi. Paramotor gösterileri de eşzamanlı olarak başladı. Biz boya atıyoruz paramotor pilotu tepemizden uçuyor bir ara elimdeki poşeti almaya çalıştı desem yalan olmaz o kadar yakındaydı az öteden uç gözüne toz kaçacak. Toplamda 10 paramotor gösterisi zaman zaman microlight uçaklar ile birlikte Cessna 172 tipi uçaklar da uçuş yapıyor.
       





                Sırada ne var. Motocross yarışları. Önce sıralamalar var. Her bir sürücü pisti önce tek geçmeli. Sonra da pistte kıran kırana macera başlıyacak. Aslında gitmek istediğim yarışlardan biri WRC ve F1. Özellikle de Dünya Ralli Şampiyonası. Birgün orada bulunursam bu blogdan büyük bir keyifle sizlerle de paylaşırım. Yine de büyük engellerden geçen motocross sürücülerini de izlemek aşırı keyifliydi. Ağır doğa şartlarında yarışmanın uyarlanmış hali bu pist. Bir yerde büyük taşlar var üzerinden geçiyorsunuz, bir yerde büyük su kanalının toprağa gömülmüş hali ve büyük tepelerden atlıyorlar. Bu yarışları izlerken akşamın geldiğini farketmedik ama artık toparlanma vakti. Ertesi sabah çadırları toplayıp gidiyoruz.












          Yaşadığımız her güzel şey gibi bu da sona erdi ve döndük. Bu safhada bizleri davet eden Troy Air Fest organizasyon ekibine, bize bu safhada her türlü desteği veren değerli insan Dinçer Başkanım' a, arkadaşlarımız Furkan ve yapışık ikizi Ayberk' e teşekkür etmek istiyorum. 
          Yeni yazılarda ve eğlencelerde görüşmek üzere.



             

             

17 Temmuz 2017 Pazartesi

Didim Akbük Haydar Koyu ... Nerededir Nasıl Gidilir Detaylı Anlattım


           
             Yaz geldiği için çadır kurma hayali uzun bir zamandır gündemimde vardı. Doğa ile içiçe olmak, sabah denizin sesi ile kalkmak, sadece rüzgarın çam ağaçları üzerindeki sesini duymak enfes olabilir düşüncesi ile bu yola koyulduk. Hatta önce Ölüdeniz Kelebekler Vadisi ile başlamalıyız diye düşündüm çünkü yukarıdaki yaşanabilecek olayları orada da yaşayabiliriz. Üstelik Yamaç Paraşütlerini izlemek ve belki onlara katılmak güzel olabilirdi. Oraya kadar gitmişken (... yazının devamını okumak için tıklayın)